Kurumsal
Vizyon - Misyon
Faaliyet Alanları
Sıkça Sorulan Sorular
 
 
Ana Sayfa | Hizmetler |
Maden Arama
 
Maden aramalarında uygulanan jeofizik yöntemler, diğer jeofizik uygulama alanlarına göre daha çok çeşitlilik gösterir. Örneğin; madenler metalik olup olmayışlarına göre, iletken veya değildirler. Her metalik maden örneğin; krom madeni iletkenliği yüksek bir maden değildir. Bazı madenlerin özgül ağırlıkları yüksek, bazılarının ise düşüktür. Ayrıca bazı madenlerin özgül ağırlıkları veya mıknatıslanma duyarlılık katsayıları içinde bulundukları kayaca göre daha düşüktür. Maden jeofiziği, arkeojeofizik veya mühendislik jeofiziği gibi sığ derinliklerle, veya petrol jeofiziği gibi derin yapıların araştırılmasında değil, daha çok orta-derinlik denebilecek 500 metreye kadar olan derinliklerle ilgilidir.
 
Maden aramalarında en çok kullanılan yöntemler önem ve kullanım yoğunluğu bakımından sırasıyla elektrik-elektromanyetik yöntemler, manyetik yöntem, gravimetrik yöntem, radyometrik yöntem ve kuyu ölçmeleridir. Sismik yöntemler genellikle çökel katmanlar arasında olup katmalara paralel yataklanmış madenlerinin; örneğin; kömür, aranmasında uygulanmaktadır.
 
Yukarıda sözü edilenlerden elektromanyetik, manyetik ve radyometrik yöntemlerin bir önemli özelliği de, bunların aletlerinin uçak veya helikopterlere monte edilerek havadan da uygulanabilir olmalarıdır. Havadan uygulamalar, çok geniş ve ulaşım olanakları kötü sahaların ekonomik olarak en kısa zamanda araştırılmasına olanak sağlarlar. Maden aramalarında bir sahada jeofizik yöntemlerin birden fazlasının uygulandığı örneklere son yıllarda daha sık rastlanmaktadır. Sülfürlü minerallerden kalkopirit aramalarında sadece elektrik yöntemlerden IP yönteminin uygulandığına dair pek çok örnek vardır. Ancak son yıllarda anlayış değişmiş, bir sahada çeşitli yöntemlerin uygulanması, aletlerin kullanışlılığının ve veri-işlem olanaklarının artmasının da etkisiyle, örnekleri çoğalmıştır.
 
Jeofizik biliminin maden aramalarında kullanılması 1640 yılına kadar gider. Bu tarihte İsveç’de demir madeni aranmalarında pusula kullanıldığına ilişkin kayıtlar mevcuttur. Demir madeni aramaya yönelik özel mıknatıs iğnelerin kullanım tarihi ise 1860 yılına kadar inmektedir. Elektrik yöntemlere gelince, Robert Fox adlı bir fizikçinin 1815 yılında bazı madenleri doğal elektriksel kutuplanmaya sahip olduğunu keşfettiğini ve ilk uygulamanın Carl Barus tarafından 1880 yılında ABD-Nevada’da yapıldığı bilinmektedir. Bu tekniğin ve uygulama aletlerinin gelişimi 1912-1914 yılları arasında C.Schlumberger’in öncülüğünde atılım yapmıştır. İlk manyetometre olan Schmidt terazisi ise 1915 yılında ortaya çıkmıştır.
 
Türkiye’de 1930lu yıllar, maden ihracının ihracat kalemleri içindeki payının %40’lara ulaştığı yıllar olduğu gibi, madencilikle ilgili Maden Tetkik Arama Enstitüsü ve Etibank gibi kurumların da kuruluş yıllarıdır. Bu yıllar aynı zaman da, Dr. Sulhi Yüngül ve Prof.Dr. Kazım Ergin gibi ilk jeofizikçilerimizin jeofizik öğrenimi için yurt dışına gittiği yıllardır.Türkiye’de jeofizik yöntemlerin ilk uygulamaları maden aramalarında olmuştur. İlk uygulamalar 1936 yılında, Ayvalık-Ayazmant, İzmir-Torbalı ve Sivas-Divriği demir madeni yataklarında manyetik etüt, keban gümüşlü kurşun madeni sahasında PS etüdü olarak gerçekleşmiştir. Daha sonraki yıllarda manyetik yöntem uygulamaları çoğunlukta olmak üzere Türkiye’nin çeşitli yerlerinde çeşitli yöntemler uygulanmıştır. Maden aramalarında jeofizik yöntemlerin en yoğun uygulandığı yıllar ise 1970’li yıllardır. Özellikle Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 1970’li yıllarda Türkiye’nin dört bir yanında başta elektrik-elektromanyetik ve manyetik yöntemlerle olmak üzere yüzlerce jeofizik etüt gerçekleştirmiştir.
 
Maden aramalarında kullanılan başlıca jeofizik yöntemler şunlardır: 
1.Gravimetrik yöntem
2. Manyetik yöntem
3. Elektrik yöntemler
4. Elektromanyetik(EM) yöntemler
5. Radiometrik yöntem
6. Sismik yöntem
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ana Sayfa   //   Hakkımızda   //   Galeri   //   Hizmetlerimiz   //   Videolar   //   İletişim ....
Tüm hakları saklıdır © 2025